Manisa, tarihi, doğal ve folklorik değerler bakımından zengin bir ilimizdir. Yöredeki kalıntılardan, antik çağdan bu yana önemli yerleşimlere sahne olduğu, Sardes Kenti’nin Lidya Devleti’ne başkentlik yaptığı, Thyateira, Philadelphia ve Sardes’in Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde önemli dini merkezler olduğu bilinmektedir. Magnesia ise Bizans döneminde önemli piskoposluk merkezlerinden biri olmuştur. Saruhan Beyliği’nin başkenti olan, Osmanlı İmparatorluğu döneminde de önemini koruyan ve uzun bir süre şehzadeler tarafından yönetilen Manisa’da, bu dönemlere ait birçok eser günümüze kadar ulaşmıştır.Yine Kula evleri klasik Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerindendir. İncil’in vahiy bölümünde adı geçen Ege Bölgesi’ndeki yedi kiliseden üç tanesi Sardes, Thyateira ve Philadelphia Kiliseleri Manisa sınırları içindedir. Bu kiliseler, Sardes Sinagogu, Manisa Merkezdeki Ulu Camii, Sultan Camii ve Muradiye Camii inanç turizmi kapsamında ziyaret edilen eserlerdir.
Ünlü Manisa lalelerinin doğal olarak yetiştiği Spil Dağı, rekreasyon özelliğinin yanı sıra klimatizm, trekking, dağcılık ve yamaç paraşütü için uygun bir alan oluşturmaktadır. Ayrıca Atalanı’nda ziyaretçilerin çadır ve karavanlarla kamp yapmaları mümkündür.
Etrafı sulak çayırlar ve sazlıklarla kaplı olan Gölmarmara ilçesindeki Marmara Gölü de kuş çeşitliliğine imkan veren doğal bir çevre oluşturmakta ve birçok kuş türünü barındırmaktadır.
Geleneksel Manisa Mesir Şenlikleri de yaşatılan geleneklerimizin en eskilerinden biri olması ve özellikle Saçım Töreninin ilginç bir görüntü oluşturması bakımından yoğun ilgi görmektedir.
2003 yılında Manisa’yı 76.720 yerli ve 2.498 yabancı olmak üzere 79.218 turist ziyaret etmiştir.